Türk Türk’ü kazıklarken Amerikalı elinde mısır bu ayıbı izliyor!
Tarım ülkesi Türkiye’de artık saman ithal ediyoruz!
Bir dönemin kendi kendine yeten sayılı tarım ülkelerinden olan Türkiye’de artık iç tüketime yetişemiyor üretim!
Hal böyle olunca gıda fiyatları da aldı başını gitti!
Gıda fiyatlarındaki artışla beraber gıda ürünlerinde taklit ve hile de aldı başını gitti tabii!
Artık ne yediğimiz ete güvenebiliyoruz ne içtiğimiz suya!
Neredeyse 2 günde bir kaçak eşek ve at eti haberlerini izliyoruz haber bültenlerinde!
Türkiye’nin her yerinden akın akın benzer haberler geliyor!
Hatırlarsınız, Tarım Bakanlığı geçtiğimiz aldığı kararla pide, lahmacun, börek harcı gibi ürünlerde kanatlı eti ve sakatat tespit edilmiş olması durumunda, resmi kontrol sonucunun tağşiş olarak değerlendirilmemesi gerektiği belirtmişti.
Yani zaten kullanılan sakatat ve kanatlı eti serbest bırakılmıştı!
Aynı bakanlık zaman zaman taklit ve hileli ürünler listesi yayınlıyor!
Yaptıkları denetimlerde sonucunda liste yayınlamasına yayınlıyor bakanlık ancak bazı ürünlerde üstü örtülü açıklamalar yapılıyor!
Örneğin zeytinyağı!
Geçtiğimiz yıl bakanlığın yayınladığı listede birçok zeytinyağı markasının ürününde “tohum yağı” tespit edildiği açıklandı!
Tohum yağı dedikleri, çayır köpüğü bitkisinin tohumlarından elde edilen yumuşatıcı bir bitki yağı!
Bizim tarım bakanlığı böyle açıklıyor ancak teeee 10 bin kilometre ötede ABD Tarım Bakanlığı farklı açıklama yapıyor!
ABD Tarım Bakanlığı tarafından 7 Mart 2024’te yayınlanan Türkiye’deki yağlı tohumlar ve ürünleri yıllığına ilişkin raporda zeytin üretiminin döngüsel doğasına bağlı olarak 30.000 MT artarak 180.000 MT’ye çıkması beklendiği ifade edilirken zeytinyağının fiyatının Ayçiçek yağına göre 5-6 kat daha fazla yüksek olduğu belirtiliyor!
Raporda ayrıca, bu fiyat farkı nedeniyle zeytinyağına çoğu zaman daha ucuz olan bitkisel yağlarla karıştırılarak yerel piyasada “zeytinyağı” adıyla daha uygun fiyata satıldığı ifade ediliyor!
“Bitkisel yağlar” ifadesi çok çarpıcı!
Hangi yağlar bunlar?
İnsan sağlığına zararı nedir?
Bunlarla ilgili bir açıklama yok elbette!
Zaten bunu açıklamak da ABD’ye değil, bizim tarım bakanlığına düşer!
Konuyla ilgili CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ile görüştüm.
Gürer, Gürer, Amerika’nın kilometrelerce uzaktan görüp raporuna yansıttığı bu durumun tarım bakanlığı tarafından bilinmemesinin imkanı olmadığını belirtti.
Gürer ayrıca bakanlık yetkililerini gerekeni yapmaları için göreve davet etti.
Davete icabet ederler mi?
Sanmam, soru önergelerine bile doğru düzgün yanıt vermiyorlar!
Elin yabancısı bile Türkiye’deki yağlı tohum üretimi üzerine açıkladıkları raporda, bitkisel yağlar katılan zeytinyağlarının “zeytinyağı” adı altında satıldığını belirtiyor!
Türk, Türk’ü kazıklarken Amerikalı uzaktan bu ayıbı izliyor!